17 Aralık 2013 Salı

Twelve Monkeys (1995)


          Bilim kurgu türünde efsane yapımlardan biri olan Twelve Monkeys hakkında konuşacağız bu yazıda. Her izleyişimde keyif aldığım bu yapım aslında birazda bizlere delilik dediğimiz şey aslında nedir sorusunu soruyor, hastanın zihnindeki bir çıkmaz sokak mı, yoksa bizlerin anlamakta zorlandığı bir gerçek mi ? Twelve Monkeys işte tam da size bunu sorgulatan bir yapım. Gelin bu efsane yapımı birlikte gözden geçirelim.

Filmin Konusu:
          James Cole (Bruce Willis) Gelecekten gönderilmiş bir adamdır. Yapması gereken görev 1996 yılında beş milyar kişiyi öldüren virüs hakkında bilgi toplamak ve bu sayede geleceğe döndüğünde bilim adamlarının tedavi üzerinde çalışabilmesini sağlamaktır. Virüse karşı bir tedavi bulmak mümkün müdür sorusunun yerine acaba virüsü durdurabilir miyim sorusu geçer. Zaman kısıtlıdır ve James' in aleyhine işlemektedir.

Düşüncelerim:
          Twelve Monkeys, 1995 yapımı bir film. 8,1 gibi yüksek bir IMDb puanına sahip bu film sayamayacağımız kadar ödüle sahip. Peki bu ödülleri hak ediyor mu ? Gönül rahatlıyla kazandığı tüm ödülleri hak ettiğini söyleyebilirim. Bilim kurgu, dram türünde ki Twelve Monkeys bazı sahneleri ile bize delilik kavramını sorgulatan bir yapım. Bilim kurguyu yer yer dozajında tutabilen, yer yer ucunu kaçıran bir yapım olduğunu da söylemek gerek. Sürükleyici, sonunu merak ettiren ama aynı zamanda başlarda verdiği ufak ipuçları ile sonunu tahmin edebilmenizi sağlayan, çeşitli alt metinler ve mesajlarla (Brad Pitt' in canlandırdığı Jeffrey Goines karakterinin akıl hastanesinde yaptığı konuşmalar) dolu başarılı bir yapım. Bu klasmandaki yapımlara pek fazla rastlamıyoruz sevgili dostlarım. Bu yüzden bu tür filmler dikkatle izlenmeli ve değerleri bilinmeli demek istiyorum son cümlelerimde. İzlememiş olanlara iyi seyirler derken izlemiş olanlara da bir kez daha izlemelerini şiddetle öneririm ! :)

IMDb Puanı:
8,1
Film Önerilerin Puanı:
8,5

Trailer:

13 Aralık 2013 Cuma

Open Grave (2013)


          Open Grave, 2013 yapımı enteresan bir gerilim filmi. "Acaba neden enteresan?" dediğinizi duyar gibiyim. O zaman neden enteresan olduğuna ve neden önerdiğim filmler arasında yer aldığına gelin hep birlikte bakalım.

Filmin Konusu:
          Karakterimiz cesetlerle dolu bir çukurun içinde uyanır. Kim olduğunu ve buraya nasıl geldiğini hatırlamamaktadır. Kendisini çukurdan kurtaran grup içinde aynı durum geçerlidir. Peki cevaplanması gereken tüm sorular bunlar mıdır ? Yoksa karakterlerimiz çok daha büyük bir problemin içinde mi hapsolmuşlardır ?

Düşüncelerim:
          Open Grave aslında bir korku filmi olarak lanse edilmiş. Fakat korku ile uzaktan yakından alakası yok desek büyük ihtimalle yanlış bir laf etmiş olmayız. Çünkü film karşımıza bir korku filmi olarak değilde bir gerilim filmi olarak çıkmış. Bu çok belli. Her ne kadar korku filmi olarak ortaya çıksa bile bence kesinlikle gerilim kategorisine dahil edebileceğimiz bir film ile karşı karşıyayız. Bu kategori karmaşasını çözdükten sonra filmimize geri dönelim. Filmde başrol oyuncusu olarak gördüğümüz kişi yakın zamanda Elysium filmindeki kötü karakterimiz Kruger' ı canlandıran Sharlto Copley' in ta kendisi. Başarılı bir oyuncu olduğuna bu film ile bir kez daha ikna olduğumu söylemek zorundayım. Open Grave (2013) genel itibari ile benim beğenimi kazanmış bir film. Her ne kadar bazı mantık hatalarını içerse de (mantık hatası olmayan film yoktur, az mantık hatası olan film vardır) iyi bir puanı hak ettiğini düşündüğüm bir film olmuş. Bence iyi bir filmin en büyük göstergesi sürükleyici olup olmamasıdır. Ne büyük bütçeli filmler vardır ki yirmi fasılda izlemek bile insanı sıkar ve ne filmler vardır ki play tuşuna bastığınız andan filmin son anına kadar gözlerinizi ekrandan ayırmaz, geçen zamanın farkına varamazsınız bile. İşte Open Grave de bence o filmlerden birisi. İzlemenizi şiddetle tavsiye ettiğim bu film için söyleyebileceğim son cümle; şimdiden keyifli seyirler dostlar.

Bir eleştiri gördüm sanki:
          Evet filmi tanıttık, anlattık baldan çıkarıp reçele batırdık. Fakat "Bu filmin hiçbir kötü yanı yok mu be kardeşim ?!" diyenleri de unutmadım elbette. Şimdi filmin eksik yönlerine bakacak olursak. Öncelikle iyi bir sinema izleyicisiyseniz filmin ikinci çeyreğinin ortalarında konuyu kafanızda çözmeniz mümkün. Konuyu çözdüğünüz vakit gerilim ortadan kalkıyor ve devamında ne olacak merakı başlıyor. Bu da izleyen kişiyi gereksiz sahneleri ileri sarmaya itebiliyor. Fakat sabırlı olun ve her dakikasını izleyin. Çünkü ileriye sardığınızda keşfetmek için yola çıktığınız hazine sandığı yerine boş bir bidon bulabilirsiniz. Demek istediğim akıl uçuran bir son beklentisine sokuyor film sizi. İlk dakikadan başlıyor bu hazırlık ve son dakikaya kadar devam ediyor. "Sabredin, sonunda öyle sürprizler olacak ki kafanız allak bullak olacak" jargonunu film boyunca gözümüze sokan yönetmen, filmi klişe bir sonla bitiren senarist ile tanışmamış olacak ki bu durum bizde hafif bir hayal kırıklığına neden oluyor. Ama yine de "güzel" film kıtlığı çektiğimiz bu günlerde fazlaca izlenebilir olan Open Grave tüm film tutkunlarına önerimdir.

IMDb Puanı:
6,3/10
Film Önerilerin Puanı:
7/10

Trailer: